Yağmur ve dua

Yağmur dinmiştiBir yağmurlu Aralık günün sabahında balkonda sigara içme molası verdim. 40 yıldır yaşadığım şehir Batman'ın merkezinde Aydınlıkevler semtinde, elektiriğimiz sürekli kesildiğinden buraya karanlık evler demekteyim. 16 Aralık saat 08.12 de bir temiz hava alıp, sigara ile nefesimi tükettiğim esnada bulutlar hafif süzülüyordu. Akşamdan epey bir yağmur yağmış, cadde ve sokaklarda epey su birikintisi oluşmuştu. Bir kaç günlüklük kısıtlamada şehrin en geniş bulvarı olan Turgut Özal bulvarı kayyum belediyemiz tarafından deterjan ile yıkanmış. Bizim bazı taklacı yerel medya manşetleri Batman tarihinde ilk kez yıkandı diye manşetler atmıştı. Kıyıdan, köşeden bizde, arada bir yazıp, çizdiğimiz için uzun yıllar bu cenahtan farklı bir tarz ile paydahlanmaktayız. Oysa aynı medyamizin medyumları seçilmiş belediye başkanlarının bu temizlik haberlerinde Diyarbakır caddesi yıkandı haber başlıkları atardılar. Neyse fazladan medyumlarımızı üzmeden esas konuya geçmek gerekirse, bizde kenar semt sakinleri olarak bir üzüntü duygusu yaşadık. Çünkü ister seçilmişler, ister kayyumlar döneminde en az hizmet gören mahallelerdeyiz. Çok tirajlı bir medyamızda bir haftadır kuraklık manşeti ile kulaklarımızı yağmur sesine, ve göz renklerimizi bulutlara yöneltti. Allah'tan rahmet geldi. Kuraklık manşetlerinden kurtulduk. Belediyenin yapamadığı temizliği ilahi yağmur ile gördük. Mevlâna caddesinde Mevlâya şükür ettik. İnsanların şerrinden yağmurun bereketine sığındık. En çok sevdiğim üstad Bediuzzan Saidi Kürdi'nin bu sözünü hatırladım Beşer zulm eder, Kader adalet eder. Biz insanlar hep bozarız. İlâhi adalet ise düzeltir. Diyanet ise hep dua eder, yağmur için, şehitler için, gaziler için, hastalar için, ama parasını hayır için harcamaz. Sadece hacilarin, hocaların ve camiye yardim paralarını Bankadaki faizli bütçesine katma değer için kat be kat bütçe katar. Hatta katardan gelen hayırlı paraları da buna katar. Fakire de sabır etmesini tavsiye eder. Gelde inan bu mıknatıslı mutaasıp kuruma ve bu melekonik sisteme.